People Make The Brand bu sene “Organizasyonel Kültür” konusuyla karşımızdaydı. Bu sene birçok yeni insanla tanıştım, ik bloggerı tanıdıklarımla sohbet ettim, çevremde birçok tanıdığım ünlü isimle de tanışma fırsatı buldum. Güzel, sıcak, samimi bir ortam vardı. Bu yıl, bizden sonra üniversite öğrencilerine özel People Make The Brand Campus düzenledikleri için kendilerini kutluyorum. Instagram hesabımı takip edenler görmüşlerdir zirvede üniversite öğrencilerine iletmemizi istedikleri mesajları bir panoda paylaşmamızı istediler. Zirveden ayrılırken mesajları okuyan öğrencileri görmek güzeldi.
Evrim Kuran, Geert Hofstede’in kültür boyutlarından bahsetti. Hofstede kültürü ulusal ve örgütsel olarak ikiye ayırmaktadır. Evrim Kuran, Türkiye’de “Belirsizlikten Kaçınma” boyutunun diğerlerine kıyasla en yüksek orana sahip olduğunu paylaştı. Bu boyut, kültürün bilinmeye karşı korku ve tedirginliğini ölçmektedir. Belirsizlikten kaçınmanın kuvvetli olduğu toplumlarda kişiler net, açık kurallar isterler.
Evrim Kuran, “Türkiye dişil bir kültüre sahip. Gençleri başarı ya da para ile değil, mutluluk ile huzurla motive edebilirsiniz.” dedi. Universum 2018 araştırma sonucunda da ortaya çıktığı üzere şirketlerin artık ilham veren bir ortamı ve ilham veren bir amacının olması olması lazım. İnsanların anlam arayışı derinleştiği için bu konu gittikçe önem kazanmaya başladı. Şirketlerin çalışanlarının amaç ve hedeflerini öğrendiği, önem verdiği bir dönem. Okuduğum birçok makale ve haberde 2019 yılında liderlerin gündeminde de bu var. Pozitif psikolojik sermayenin de kazanacağı bir döneme girdik.
The Employer Brand’ın yaratıcılarından, işveren markasının 1 numaralı ismi Richard Mosley, Simon Borrow ile yazdığı kitabı okuduktan sonra ilk kez Boğaziçi Üniversitesi’nde onu dinlerken nasıl mutlu ve merakla dinlediğimi hatırlıyorum. Dünyaya toz pembe baktığım dönemlerdi… Richard Mosley konuşmasında kurduğu bir cümle ile oturup yeniden beni ben yapan değerler üzerine düşünmeye başladım.
“Önemli olan değerleri belirlemek değil, değerlerin sizin için değerini anlamak.”
Richard Mosley
Abdi İbrahim’in CEO’su Süha Taşpolatoğlu, hedef ve stratejileri belirlerken sadece rakamsal değil, insan odaklı olarak nelere ulaşmalıyız sorularına çalışılması gerektiğinden bahsetti.
Mesajı: Projelerinizin başarılı olmasını istiyorsanız 1. Üst yönetim ve yönetim ekibinin adanmışlığını, 2. Çalışanların projelere dahil edilmesini sağlayın.
Adel Kalemcilik firmasının Genel Müdürü Evrim Hizaler, çalışan bağlılığı 2016 yılında düşünce Adel kültürünü, değerlerini ve stratejilerini yeniden gözden geçirme kararı aldıklarını söyledi. “Ortak Akıl” la yeniden her şeyleri düzenlediklerini paylaştı.
Çalışmalarının sonucunda kültür ve strateji olarak “DOST” u ortaya çıkarmışlar.
“Kültür stratejiyi yediğinde değil, beraber aynı masada kahvaltı ettiklerinde hayata iz bırakacağımızı düşünüyoruz.”
Evrim Hizaler
Faruk Eczacıbaşı, oturumu başlamadan önce “Daha Yeni Başlıyor” kitabını bizlere hediye etmişti. 2019 okunacak kitaplarım arasında 🙂 Konuşmasında sosyal girişimcilikten ve derin etki bırakan kararların sorumluluğu almanın öneminden bahsetti.
“İnsanlar çözümün bir parçası olmadıkları ve çözüm odaklı olmadıkları için pesimistler.”
Faruk Eczacıbaşı
Bu cümlesinin altına ben de imzamı atarım. Sorunu önce kabullenip sonra yola devam edebilmek, çözüm aramak, bulmak bence çok önemli. En azından bende hem iş hem de özel yaşantımda çözüm odaklı yaklaşarak sorunların üstesinden geliyorum. Şikayet etmek istersek aslında o kadar çok neden var ki… Ama kendimizi yıpratmayalım 🙂
Zirvede konuşmaların çoğunda genel olarak “cesaret” değerinin üzerinde duruldu. Zirvenin konusuna uygun en beğendiğim cümle:
#peoplemakethebrand etiketiyle sosyal medyada benim ve katılımcıların yaptığı paylaşımlara göz atabilirsiniz. 🙂
Keyifli haftalar dilerim.
Ceren.