İnsan Kaynakları Algısı

Merhaba,
Yeni yılın ilk yazısında gözlerin açılması,gerçeklerin bilinmesini istediğim bir konudan bahsetmek istiyorum. İK Algısı! Toplumun, üniversite öğrencilerinin ve insan kaynakları kariyeri hedefleyenlerin algısı…

Gördüğüm,okuduğum,şahit olduğum kadarıyla İnsan Kaynakları departmanı, üniversite öğrencilerine en rahat departman olarak gözüken, çalışanların oturduğu yerden süslenip püslenip para kazandığı, patronculuk oynadığı, tanıdığa, eşe dosta ayrı muamele ettiği düşünülen bir departman algısı var. Bazı patronlarda da onların yaptığı işi ben de yaparım muhasebeci sigortasını yapsın bitsin gitsin bakış açısına sahip olanlar da az değil. Konuşmacı olarak katıldığım seminerlerde, İK zirvelerinde ve sosyal medyada üniversitede öğrencilerine insan kaynakları departmanında neden çalışmak istediklerini sorduğumda çoğunluğun cevabı iletişimim çok iyi, insanlara yardım etmeyi seviyorum o nedenle insan kaynakları departmanında çalışmak istiyorum. İletişimin iyi olması hangi departmanda çalışırsan çalış çalışırken sana mutlaka avantaj sağlar. Yardım etmeyi çok sevmek insan kaynaklarında çalışmayı isteme nedeni bana göre değil. İnsanlara yardım etmek istiyorsanız gönüllü çalışabileceğiniz sivil toplum kuruluşları var bu kuruluşlarda çalışabilirsiniz. İnsan kaynaklarında çalışmak için daha bilinçli nedenleriniz, amaçlarınız olmalı. Gerçekten insan kaynaklarında çalışma isteğinizin nedenlerini bulmalısınız. Bu nedenle İnsan kaynakları ile ilgili araştırmalı, çok kaynak okumalı, deneyim kazanmaya çalışmalısınız.

ik algısı
HR Reset’te Ata Özdemirci’nin sunumdan alınan bir görsel.

İşe girdiğiniz zaman gün sonunda kendinizi excel programında veri girişi yaparken buluyor olacak, excelde formüllerle üçün beşin hesabını yaptığınız ve sürekli değişen raporlar silsilesi ile çalışıyor olacaksınız. Bir de o vergi dilimleri nedeniyle maaşında vergi kesintisi artınca benim maaşım niye eksik yattı diye gelen sorulara cevap verecek, yıllık iznim bu yıl kaç gün? diye gelenlere açıklama yaparken kendinizi bulabiliceksiniz. İşe alım sürecinde sırf birilerinin tanıdığı diye işe almak zorunda kaldığınız (aslında organizasyonda bir ihtiyaç olmadığı halde unvan ve pozisyon uydurulan) insanlar olabilir. Bir de o insanlar sırf birilerinin tanıdığı diye oturup pozisyon bazında değil tanıdık kafasına göre maaşta alıyorsa diğer çalışanların gözünde şirket algısını yönetebilecek misiniz?
Olumlu olan aday görüşmelerinin bir de o pozisyonun yöneticisi ile ikinci kez organize ettiğinizde yönetici bunu önemsemediği için adayla baş başa ikinci görüşmenizi yaparken kendinizi bulup belki de sinirleneceksiniz. Doğru soru sormayı beceremeyen analiz, muhakeme yeteneği olmayanlar sizin işe alım sürecinizi küçümseyen yöneticiler karşınıza çıkabilir. Ancak yine o yöneticiler, ekibinden birine geri bildirim vermekten aciz olduğu ve doğru iletişim kuramadığı için bu sefer ilk çözemediği,yönetemediği problemde sen konuş deyip problemin ne olduğunu bile anlatamadan kötü polis olmanızı isteyebilir.
Performans değerlendirmelerini 40 kere hatırlata hatırlata yaptırmak için kendinizi hırpalayabilirsiniz. Ya da 360 derece performans deyince aşağıdaki gibi bir durumla karşılabilirsiniz.

capture

Mobbing ya da tacize maruz kalıp bunu söyleyemeyen çalışan ya da söyledikten sonra o yöneticinin mobbing veya cinsel tacizde bulunduğuna dair kanıt bulma ve ne yapacağınıza dair süreç siz de olacak. Susuyorsanız, göz yumuyorsanız zaten insan kaynaklarında çalışmayın!

capture
http://www.forumobing.net/rapor.htm linkten raporu okumanızı öneririm.

İşten çıkan/çıkarılan insan gün gelip işverene dava açtığında hiç mahkemelere gitmeyen siz, iş mahkemelerinde kendinizi şahit olarak bulabilirsiniz. İnsan kaynaklarında gelecek stratejileri için projeler üretirken gün sonunda disiplin süreçleri içinde tutanak tutarken kendinizi bulabilirsiniz. Eğitim verirken gelen bir telefonla şirkette çalışanlardan birinin iş kazası geçirdiğini öğrenip bir yandan İSG Uzmanı ile olay tutanağı hazırlarken kendinizi bulabilirsiniz.
Yıl sonu ve yıl başı ücretin konuşulduğu dönem ve işten çıkarma süreci belki de en çok sinirlerinizin yıpranacağı dönemler olacaktır.

Bununla birlikte genellikle diğer departmanların gözünde İK Departmanının algısı kötü ise kendi departmanınız dışında pek arkadaş edinemeyebilirsiniz. Unutmadan departmanınızda en önemli şeylerden biri bilgi gizliliğidir. İş çevrenizde ne söylediğinize, attığınız maillere daima dikkat etmelisiniz. İş hayatında söz uçar yazı kalır.

Sevgiler.

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.